Martı ve Kiraz (Seagull and Cherry)
Küçük Martı, sahil kenarında uçuyordu. Güneş, denizi pırıl pırıl aydınlatıyordu. Martı, bir ağacın dalında kırmızı kırmızı bir şey gördü. "Ne o?" diye düşündü. Yaklaşınca, sulu sulu bir kiraz olduğunu fark etti.
Gaga atmak istedi ama kiraz çok yukarıdaydı. "Nasıl ulaşabilirim?" diye düşündü. Sonra bir fikir geldi aklına. Uçarak uzaklaştı ve tekrar döndü. Bu sefer rüzgara doğru uçtu.
Rüzgar, kirazı salladı. Kırmızı kiraz dalından koparak yere düştü. Martı sevinçle aşağı indi ve lezzetli kirazı afiyetle yedi. "Rüzgarın gücü harika!" diye düşündü.
Kelime anlamları:
- Martı: Seagull
- Sahil: Coast
- Kırmızı: Red
- Kiraz: Cherry
- Düşünmek: To think
- Yaklaşmak: To approach
- Uzaklaşmak: To fly away
- Dönmek: To return
- Rüzgar: Wind
- Sallamak: To shake
- Dal: Branch
- Düşmek: To fall
- Aşağı: Down
- Sevinçle: Happily
- Lezzetli: Delicious
- Afiyetle: Enjoyably
English Translation:
Seagull and Cherry
Little Seagull was flying along the coast. The sun was shining brightly on the sea. Seagull saw something red on a tree branch. "What is that?" he thought. As he got closer, he realized it was a juicy cherry.
He wanted to peck at it, but the cherry was too high. "How can I reach it?" he thought. Then, an idea came to him. He flew away and then came back again. This time, he flew towards the wind.
The wind shook the cherry tree. The red cherry fell off the branch and landed on the ground. Seagull happily flew down and enjoyed the delicious cherry. "The wind's power is amazing!" he thought.
No comments:
Post a Comment